BRONTE KARDEŞLER
UĞULTULU TEPELER VE JANE EYRE
İki kardeşin
dramatik hayat hikâyeleri, kitaplarına birer yansıma olmuş nitelikte. Klasiklerde,
yazarın hayatına göz atınca, çoğu kitaplarında yazarın hayatından kesitler
bulmak mümkün. Kitaplarını kendi ruhlarıyla besliyorlar, sonunu da olmasını
istedikleri ya da olmadıkları gibi bitiriyorlar..
Kitaplar
hakkında uzun uzun yorum yapma isteği yok içimde. İşleyiş bakımından toplumsal
sorunlar ya da o dönemin çağı hakkında bilgi verici nitelikte değil. Buram
buram aşk kokan bir kitap. Şimdiye kadar
okuduğum klasikler içinde Romantizm akımının en güzel örneklerinden.
Jane Eyre
kitabı Uğultulu Tepelerden daha popüler ama bence kesinlikle Uğultulu Tepeler
çok daha güzel. Bronte kardeşler erken ölmüşler. Şaşırdığım bir nokta da o
yaştaki birinin nasıl böyle bir roman yazabildiği… Jane Eyre gayet klasik bir
aşk hikâyesiydi, mürebbiyenin patronuna olan umutsuz aşkı ardından gurur,
kaçma, tekrar birleşme… Fakat Uğultulu Tepeler’i yazan kardeş daha küçük
olmasına rağmen vahşet, öfke, acımasızlığı da aşk, sevgi kadar kusursuz
işleyebilmiş. Ayrıca, bir kadın yazarın erkeğin gözünden de kin, öfke, vahşeti
anlatabilmesi çok çok başarılı buldum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder