30 Ekim 2013 Çarşamba


TILSIMLI DERİ

Balzac’ın İnsanlık Komedyasından Felsefi incelemeler adı altındaki kitaplarından birisi. Balzac’ın toplumsal sorunlar veya aşk temalı kitaplarından sonra kitabın konusu çok ilginç geldi. Bilim-felsefe-mistik kurgular ile içiçe bir kitap.

Kitabın özeti; romanın başkahramanı, yoksulluk içinde yaşayan genç Fransız ressam Raphael’dir. Tüm parasını kumarda kaybeden Raphael, aynı zamanda açlık, yoksulluk, anlaşılmamazlık, yalnızlıkla, başarısızla geçen bir hayattan kaçmak için son çare olarak intihar etmeye karar verir. Bunun için havanın kararmasını bekleyen Raphael, bu esnada oyalanmak için bir antikacının dükkânına gider. Antikacı ona, üzerinde Arapça yazıların yer aldığı ve tüm istekleri karşılayabilen bir deri armağan eder. Fakat tılsımlı deri, yerine getirdiği her istek karşılığında, kişinin hayatını da kısaltacak; genç adam da böylece, isteklerine kavuşmayı kısalan ömrüyle ödeyecektir. Raphael de alaycı bir şekilde kabul eder hediyeyi çünkü zaten az sonra intihar edecektir. Kapıdan çıktığı an ilk dileği gerçek olur ve intihar fikrinden giderek uzaklaşır. Bu arada her gerçekleştiği, kalpten çok arzu ederek hissettiği her düşünce için deri parçası giderek büzüşür ve ömrü de kısalır. Pauline’e aşık olan kahramanımız, deri parçası büzülmesin diye içinden geçenleri söyleyemez ve  derinin küçülmemesi için bir çok bilim adamına götürür. (Bu sırada geçen bilmsel konuşmalarda ilgi çekiciydi.) Pauline ise o kadar saf karşılıksız sever ki, ömrünü onun ömrüne vermeye hazırdır.

Kitabı gerçekten çok beğendim. Düşündürdükleri ayrı güzeldi benim için. Mesela basit bir detay ama bu deri parçası; tılsımın yazılı olduğu deri eşek derisi… Hatta kitapta bilim adamları bunu söylediğinde Raphael küçümsüyor. Ama özel bir yaban eşeğinden bahsediyor ve derisinin de çok kıymetli olduğundan. İlginç olan, Raphael önce tılsımı (alfabeyi bile) sonra da eşeği küçümsedi ama kaderi bunlara bağlıydı. Çok etkileyici bir sonu vardı.

Kitaptaki çocukluğu ile ilgili anılar, baba figürü ve oğlu için öngördüğü eğitim hayatı, kahramanın ise kendi hayallerinden bahsetmesi otobiyografik tarzdaydı. Ayrıca, kahraman dilek tutarken zengin olmayı dilemişti, zengin olunca da insanları aşağılayarak kendini yüceltmeye çalışmıştı. Tıpkı Balzac’ın yaşamındaki gibi, para kazandığı zaman lükse kaçacak harcamalar yapmış; dışlanmışlık, fakirlik tüm bunların acısını da kendini toplumdan üstün tutarak çıkarmaya çalışmış.  Kitapta geçen diğer bir karakter Feodora; umursamaz toplumu ve Pauline ise bakır saf bir aşkı temsil ediyor

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder