13 Şubat 2014 Perşembe

 
 
EV SAHİBESİ
Sekiz yıl aradan sonra tekrar bir Dostoyevski okumak çok iyi geldi. Tıpkı, daha önce tanışık olduğun, uzun zamandır görüşmesen de, samimiyetine kaldığın yerden devam edebileceğin arkadaşlıklar gibi… 
Karakterimiz Ordinov bir Raskolnikov türevi; sokaklarda dolaşan, parasız, plansız , hasta, yabanil, sevgi arayışı ve derin hummalar içinde biri.  Tüm bu bataklar içinde var olan ve var olduğunu gösterme mücadelesini betimler.  
Kısaca özeti; Ordinov, aylak dolaşırken kilisede karşılaştığı bir kadına aşık olur ve peşinden amaçsızca sürüklenmeye başlar. Ordinov, kadına (Katerina) daha yakın olabilmek için ona ve kadının ruhunu sattığı kişi olduğunu düşündüğü Murin’e kiracı olur. Ordinov’un humma nöbetleri, Murin’in çarpık görüşleri ve Katerina’nın hastalıklı ruhu arasında geçen ilişkileri anlatır. Hangisinin düşüncesi gerçekti, hangisi doğru söylüyordu hala bir muamma…
Murin’in bir sözü kitabın kısaca özeti olacak sanırım;
“Kibirlidir. Hürriyetini arıyor, ama ne istediğini bildiği yok. Onun için en iyi şeyin şimdiki hali olduğunu anlamıyor. Zayıf insana hürriyet verirsen, onu sokar torbaya, getirir sana teslim eder. Akılsız yüreğe hürriyet yaramaz! Böyle bir tabiatla bağdaşmak güçtür. Pek gençsin de bunları onun için söylüyorum…” der ve Ordinov da neye inanır bilemem ama aşkının peşinden koşacak sevgisi ve cesareti yoktur…
Su gibi akan, dili sade (Nihal Yalaza Taluy’un çevirisini okumanın da etkisiyle) bir novella…
                                                                                                                                       Dostoyevski,Ev Sahibesi
               Varlık Yayınları, Ocak 1970


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder