EV SAHİBESİ
Sekiz yıl aradan sonra tekrar bir
Dostoyevski okumak çok iyi geldi. Tıpkı, daha önce tanışık olduğun, uzun
zamandır görüşmesen de, samimiyetine kaldığın yerden devam edebileceğin arkadaşlıklar
gibi…
Karakterimiz Ordinov bir
Raskolnikov türevi; sokaklarda dolaşan, parasız, plansız , hasta, yabanil,
sevgi arayışı ve derin hummalar içinde biri. Tüm bu bataklar içinde var olan ve var olduğunu
gösterme mücadelesini betimler.
Kısaca özeti; Ordinov, aylak
dolaşırken kilisede karşılaştığı bir kadına aşık olur ve peşinden amaçsızca sürüklenmeye
başlar. Ordinov, kadına (Katerina) daha yakın olabilmek için ona ve kadının ruhunu
sattığı kişi olduğunu düşündüğü Murin’e kiracı olur. Ordinov’un humma
nöbetleri, Murin’in çarpık görüşleri ve Katerina’nın hastalıklı ruhu arasında
geçen ilişkileri anlatır. Hangisinin düşüncesi gerçekti, hangisi doğru
söylüyordu hala bir muamma…
Murin’in bir sözü kitabın kısaca
özeti olacak sanırım;
“Kibirlidir. Hürriyetini arıyor,
ama ne istediğini bildiği yok. Onun için en iyi şeyin şimdiki hali olduğunu
anlamıyor. Zayıf insana hürriyet verirsen, onu sokar torbaya, getirir sana
teslim eder. Akılsız yüreğe hürriyet yaramaz! Böyle bir tabiatla bağdaşmak
güçtür. Pek gençsin de bunları onun için söylüyorum…” der ve Ordinov da neye
inanır bilemem ama aşkının peşinden koşacak sevgisi ve cesareti yoktur…
Su gibi akan, dili sade (Nihal
Yalaza Taluy’un çevirisini okumanın da etkisiyle) bir novella…
Dostoyevski,Ev Sahibesi
Varlık Yayınları, Ocak 1970
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder