12 Mart 2014 Çarşamba

kimlik-milan-kundera


KİMLİK

Çocuğunu yitiren bir kadının, eşini terk ederek kendisinden yaşça küçük erkek arkadaşı ile yaşadığı içsel olayları anlatan bir kurgu. Hayatın akışına kendini kaptırdığı, yaşama karşı duyarsızlaştığı sırada hayranlık belirten isimsiz mektuplar almaya başlar. Yazan kişiyi arama çabası ve merakı içinde bazı duyguları tekrar uyanır ve Chantal’ın kendi tabiriyle “gözden uzak ve hiçliğe doğru yapılan bir yolculuğa” çıkar.

Kahraman,  insanların ve baskılarının yükünü omuzlarından atıp kendini keşfetmeye çalışır. Kendi içinde kayboluş ve buluşunu anlatır. Bu sırada ölüm-yaşam ikilisine çok farklı bakış açılarıyla yaklaşır. (19. Bölümdeki oğlunun mezarındaki konuşması çok etkileyiciydi.) Ölümü kabullenişin çaresizliğini yaşam olarak algılayarak hayata devam etmesi ve belki de devam edebilmek için bazı histeriklere sahip olması da bu yüzdendi. Kendi için var olmak isteyen;  bunu eleştiren ve hayatına zorla dahil olmak isteyenlere karşı bu tercihini “konformizm” olarak nitelendirir ve bu konformizm kalesini terk etmeye hiç niyeti olmadığının mücadelesini verir.

Kendisine hayranlığını dile getiren o mektupları sevgilisi mi yazdı, bir başkası mı yoksa tüm bunlar kendi şizofrenik ruhunun türettikleri mi bilinmez. Bu sorunun cevabının ucu açık bırakılması da gayet güzel olmuş.

Yazarın kalemi çok özgün ve etkileyiciydi. Bunu okuduktan sonra, diğer kitapları da merak uyandırdı bende…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder