KİMLİK
Çocuğunu yitiren bir kadının, eşini
terk ederek kendisinden yaşça küçük erkek arkadaşı ile yaşadığı içsel olayları
anlatan bir kurgu. Hayatın akışına kendini kaptırdığı, yaşama karşı
duyarsızlaştığı sırada hayranlık belirten isimsiz mektuplar almaya başlar. Yazan
kişiyi arama çabası ve merakı içinde bazı duyguları tekrar uyanır ve Chantal’ın
kendi tabiriyle “gözden uzak ve hiçliğe
doğru yapılan bir yolculuğa” çıkar.
Kahraman, insanların ve baskılarının yükünü
omuzlarından atıp kendini keşfetmeye çalışır. Kendi içinde kayboluş ve buluşunu
anlatır. Bu sırada ölüm-yaşam ikilisine çok farklı bakış açılarıyla yaklaşır. (19.
Bölümdeki oğlunun mezarındaki konuşması çok etkileyiciydi.) Ölümü kabullenişin
çaresizliğini yaşam olarak algılayarak hayata devam etmesi ve belki de devam
edebilmek için bazı histeriklere sahip olması da bu yüzdendi. Kendi için var
olmak isteyen; bunu eleştiren ve
hayatına zorla dahil olmak isteyenlere karşı bu tercihini “konformizm” olarak nitelendirir ve bu konformizm kalesini terk
etmeye hiç niyeti olmadığının mücadelesini verir.
Kendisine hayranlığını dile
getiren o mektupları sevgilisi mi yazdı, bir başkası mı yoksa tüm bunlar kendi
şizofrenik ruhunun türettikleri mi bilinmez. Bu sorunun cevabının ucu açık bırakılması
da gayet güzel olmuş.
Yazarın kalemi çok özgün ve
etkileyiciydi. Bunu okuduktan sonra, diğer kitapları da merak uyandırdı bende…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder